Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; kamu ve/veya özel sektör borçlanma araçlarına yatırılan fonları kapsayan şemsiye fonlardır. Bu tarzda kurulan fonların faizsiz bir fon olabilmesi için, yatırım fonu portföyüne faizsiz finans prensiplerine uygun olmayan tahvil, bono, VDMK veya finansman bonosu değil, devlet veya özel sektör kira sertifikalarının dahil edilmesi gerekmektedir. Kalan %20’lik kısmın da aynı şekilde katılma hesaplarında, faizsiz finans esaslarına uygun hisse senetlerinde veya birebir karşılığı bulunan emtiada değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu fon türünün çalışma esasları sabit getirili menkul kıymet yatırımları üzerine kurulmuştur. SPK, riskin dağıtılması amacı ile de fonun yatırım yapacağı finansal borçlanma enstrümanlarında ihraçcı yani tahvil veya kira sertifikasını yatırımcıya sunan kuruluş veya fon toplam değeri limiti kısıtlamasına gitmiştir. Bir ihraççının en fazla %10’u veya fon toplam değerinin %10’u gibi oran ile borçlanma araçlarına yatırım yapılabilir kısıtlaması getirilmiştir. Bu limit kısıtlamaları hemen hemen tüm menkul kıymet yatırım fonlarında bulunmaktadır. Bu riskin dağıtılması ilkesi doğrultusunda getirilmiş kısıtlama kuralıdır. Katılım bankaları da bu risk kısıtlamalarına tabidir. Ancak bu kuruluşların yatırım yapacağı alanlar çok sınırlı olduğu için kısıtlama oranları biraz daha gevşetilmiştir. Örneğin, yatırım fonu bir ihraççının tahvil ve bonosuna maksimum %10 yatırım yapabilirken, kira sertifikalarında bu oran %25’e çıkartılmıştır. Benzer kural katılım hesaplarında da gevşetilmiştir. Fon portföyünlerinde ticari mevduatlara yatırım oranları banka bazında %3, toplamda maksimum %10 iken; katılım bankalarında bu oran sırası ile % 6 ve %25 olarak uygulanmaktadır. Bu esnekliklere rağmen katılım bankalarının yatırım yapacağı finansal enstrümanlar yine de çok sınırlı kalmaktadır.
Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; özelleştirme kapsamına alınanlar dahil Türkiye'de kurulan ihraççıların paylarına yatırılan fonları kapsayan şemsiye fonlardır.
Bu fon türüne istinaden kurulmuş faizsiz fonların yatırım yaptığı hisse senetlerinin tamamen AAOIFI kurallarına uyması gerekmektedir. Aynı şekilde fon portföyünün kalan %20’si de faizsiz finans esaslarına uygun finansal enstrümanlarda değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla faizsiz finans ilkelerine uygun hisse senedi fonu kurulmasında hiçbir engel gözükmemektedir.
Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; Borsa’da işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile kıymetli madenlere dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırılan fonları kapsayan şemsiye fonlardır.
Kıymetli maden fonunun faizsiz fon olabilmesi için, fonun içindeki emtianın birebir fiziki karşılığının bulunması ve fon alıcısı lehine saklanması gerekmektedir. Fondan istenildiğinde fiziki olarak çekilebilmesine olanak tanınabilmelidir. Tabi kurucu buradaki maliyetleri gözeterek fona fiziki giriş ve çıkışlar için ilave yükümlülükler getirebilir. Ayrıca fon içinde bulunan emtia piyasa şartlarına göre ödünç verme işlemlerine konu olabilir. Normal piyasa fonları ödünç verilen fonlar için sabit faiz getirisi elde ederken, faizsiz finans esaslarına göre kurulmuş fonlarda kısıtlama bulunmaktadır. Buradaki emtia ancak fonun zaruri giderlerini karşılaması ve ödünç verilen malın ödünç veren tarafından alım-satıma konu edilmemesi şartı ile ödünç alım-satım işlemlerine konu olabilir. Aksi halde türev işlem oluşturacağı için, olmayan bir malın alım-satımı gerçekleşmiş olacaktır. Ödünç alma ve verme işlemleri için burada belirtilen kurallar diğer fonlar için de geçerlidir. Danışma kurulu üyeleri, mevcut şartlarda yukarıdaki konular hakkında bu fikirleri vermiş olup, farklı alternatifler geliştirilmesi koşulu ile piyasada farklı uygulamalara gidilebilir.
Faizsiz finans esaslarına göre emtia fonunun kurulabilmesi için, bu emtianın birebir karşılığının bulunması gerekmektedir. Fon getirisi de sadece emtianın değer kazanmasından oluşacaktır. Fon portföyündeki emtianın saklama, sigortalama, yönetim ücreti giderleri gibi maliyetler fona yansıtıldığında, emtianın elde etmiş olduğu değer artış kazancı bu ilave maliyetler ile düşecektir. Dünya’da emtiaya dayalı olarak kurulmuş fonların birçoğunda saklama yani birebir emtianın karşılığının olmaması ve dolayısıyla sigortalama gibi bir maliyet oluşmadığı için, bu tür fonlar rakiplerine göre oldukça rekabet avantajı sağlamaktadır.
Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; diğer fonların ve borsa yatırım fonlarının katılma paylarından oluşan fonları kapsayan şemsiye fonlardır.
Faizsiz finans ilkelerine göre kurulmuş fonlara yatırım yapan faizsiz fon sepeti fonları olabilir. Ancak fon sepeti fonunun yatırım yapacağı faizsiz fon pek bulunmadığı için bu tür fonun kurulması piyasanın biraz daha gelişmesi ile mümkün olabilir. Şu aşamada piyasada çok az fon olması ve bu fonların büyüklüğünün de yeterli olmaması nedeni ile pek mümkün görülemeyen bir fon türüdür.
Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; yabancı özel ve kamu sektörü sermaye piyasası araçlarına yatırılan fonları kapsayan şemsiye fonlardır.
Yurtdışında yatırım yapılan faizsiz yatırım araçları ayrıca ülke içinde danışma kurulu üyeleri tarafından ilave olarak incelenir, incelenmesi gerekmektedir. Zira her faizsiz olarak addedilen yapı Türkiye’deki faizsiz finans prensiplerine uymayabilir. Örneğin bazı ülkerlerde ihraç edilmiş muşaraka kira sertifikaları türüne, katılım bankaları danışma kurulu üyeleri yapı itibari ile icazet vermedikleri için, bu kira sertifikaları türüne yatırım fonlarının yatırım yapması, portföylerine dahil etmesi uygun değildir.
Fon portföy sınırlamaları itibariyle yukarıdaki türlerden herhangi birine girmeyen fonları kapsayan şemsiye fonlardır.
Bu fon türü içerdiği enstrümanların oranları itibari ile %80 gibi genel bir sınırlamaya tabi olmaksızın sürekli değişkenlik göstermesidir. Ancak içine konulacak finansal enstrümanlar yine SPK’nın belirlediği fon sınırlamalarına dahil olacaktır. Örneğin, fon portföy büyüklüğünün maksimum %10’una kadar katılma hesabına yatırım yapılabilir, en fazla portföy büyüklüğünün %10’una kadar bir ihraççının sermaye piyasası enstrümanına yatırım yapılabilir gibi genel sınırlamalara tabidir. Bu sınırlamalar fondaki risk miktarını azaltmak amacı ile SPK tarafından konulmuş genel sınırlamalardır. Faizsiz finans esaslarına göre kurulumuş BES’e dahil değişken fonlar bulunmaktadır. Bu fonlar yatırımlarını hisse senetleri, devlet ve özel sektör kira sertifikaları, altın ve katılım hesaplarında değerlendirmektedirler. Ancak firmaların mevzuattaki kısıtlamalardan dolayı değişken fon yerine katılma fonu kurmaları, kurucular adına daha avantajlı gözükmektedir. Zira %10’luk katılma hesabı sınırı veya fon toplam değerinin %10’u tek bir ihraççıya yatırım yapılabilir gibi kısıtlamalar, katılma fonunda %25 yapılarak daha çok esnetilmiştir. Katılma fonunun değişken fon özelliği görmesi nedeni ile bu fonun kurulması faizsiz fon kurucuları açısından daha avantajlı gözükmektedir.
Ülke içinde dolar ya da yabancı para içerikli fon kurulabilir. Yatırım yapılan ürünlere göre fonun ismi farklılık arz edecektir. Yabancı menşeli finansal enstrümanlar alındığında ve bu enstrümanların oranı %20 üzerine çıktığında yabancı menkul kıymet fonu olur ve yabancı menkullere yatırılan miktar asgari %80 olmak zorundadır. Türkiye menşeli finansal enstrümanlar alındığında fon içeriğine göre farklı isimler alınır. Dolar olarak kurulan fonlar TCMB satış kuru ile değerlendirilir ve TL bazlı işlem görür. 2015 Eylül ayında alınan SPK kurul kararı ile bu fonların döviz bazlı işlem görülmesinin önü açılmıştır.
Portföyünün tamamı devamlı olarak, kira sertifikaları, katılma hesapları, ortaklık payları, altın ve diğer kıymetli madenler ile Kurulca uygun görülen diğer faize dayalı olmayan para ve sermaye piyasası araçlarından oluşan fonları kapsayan şemsiye fonlar.
Bu fon türü SPK tarafından sisteme yeni derçedilmiş, faizsiz finans esaslarına göre kurulacak yatırım fonlarını tarif etmektedir. Bu tanımdan tek faizsiz fon çeşidi Katılma fonu anlamı çıkmamalıdır. Zira portföyünün %80’ini devamlı olarak faizsiz finans esaslarına uyan hisse senetlerine, geri kalan %20’sini kira sertifikalarına yatıran hisse senedi fonu da faizsiz fon türlerinden biridir. Buradaki tanımdan faizsiz finans esaslarına göre fon yönetirken, enstrüman çeşitliliği çok az olan faizsiz fonların, SPK’nın fon kısıtlamalarına çok fazla takılmamak, fonu biraz daha esnek bırakmak adına tanımlanmış değişken fon tarzında bir fon türüdür. Zaten katılım bankalarının finansal enstrümanları çok sınırlı olduğu için, ilave fon kısıtlamalarına dahil olunursa, bu piyasada iş yapmasını iyice zorlaştıracaktır.
Katılım fonu fiyatı da diğer tüm fonlarda olduğu gibi fon portföyündeki varlıkların toplam değeri bulunarak hesaplanmakta ve katılma birim pay adedi fiyatı olarak açıklanmaktadır. Bu fon da çok farklı enstrümanlara yatırım yapılmaktadır, ancak hesaplama metodu değişmemektedir. Fonun yatırım yaptığı her hisse senedinin, kira sertifikasının veya katılma hesaplarının birim pay değerleri ve getirileri de mevcuttur. Bu varlıkların fiyatlarının sahip olunan adetler ile çarpılması sonucunda katılma payının fiyatı ve bu fonun getirisi veya kaybı da kolay bir şekilde hesaplanabilir. Fon içinde oransal olarak hangi varlık fazla ise bu varlık fiyatının artış ya da azalışı katılım fonunun fiyatını daha çok etkileyecektir.
Kullanıcı deneyimini geliştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu uyarıyı kapatarak veya sitede gezinmeye devam ederek KVKK Politikası ve KVKK Aydınlatma metnini kabul etmiş oluyorsunuz.